12 Mart 2010 Cuma

iyisinden olsun.



bu günü ordan-burdan-şurdan günü ilan ettim.

iyi haber: H&M'le Kasım ayında kavuşuyoruz. İlk kavuşma mabedimizin Bayrampaşa'da olacak olmasına üzülmemek gerek, nasıl olsa hemmen İstinye Park'ta da açılacak:)
kötü haber: e o zaman pasajlardaki ve semt pazarlardaki H&M - Divided - COS ürünlerini 5-25 TL arası fiyatlarla bulamayacak olabilitemiz var?!

iyi haber: geçtiğimiz hafta Vogue Türkiye lansmanı Paris'te yapıldı.
kötü haber: Neden Türkiye'de yapılamıyor?
ortam, altyapı, bakış açısı, çevre, vizyon, PR, organizasyon, kollektif bilinç olarak... neden gerideyiz?

iyi haber: alexi androitti'nin SS 2010 koleksiyonuna bayıldım.
kötü haber: Boho Mania, Yaz Anıları, Hafif ve Romantik, Femme Fatale, Cosmopolitan, Tribal Ethnic.. Hangisini seçeceğime karar veremiyorum!

çoook iyi haber: İzmir Ekonomi Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü'nden 2009 yılında mezun olan Gizem Alanköy ve Merve Eron İzmir'de “Eron Alanköy” adlı bir butik açtı. Yeni Zelanda yününü elde bükülmüş ipekle birleştirerek özel bir kumaş elde elden genç hanımlar başarıları ile dikkatleri üzerlerine çektiler. D&G yaptıkları kombinasyonları beğenmiş ve sözleşme yapmışlar.
kötü haber: buna dair kötü bişey söyleyen olursa bir izmirli ve bi modasever olarak yakarım! haberin kaynağı bir diğer izmirli modasever'e bakmak için, tıkla.

iyi haber: topshop.com, artık TRye gönderim yapıyor!!!!
kötü haber: benim bir süre tek bir çöp dahi almamam lazım..

iyi haber: Diva Dergisi moda yazarı tatlı insan'dan duyduğumda ilgimi çeken marka Uterque, sanki bizi duydu, TRye geldi. özellikle aksesuar konusunda tam bir cennet. Idditex Grubu bünyesinde yer alan marka, Massimo Dutti seviyesinde ürünleriyle göz dolduruyor.
kötü haber: Markanın ilk mağazası, bezdiren tadilatlarla kitlesinden fazlaca kaybeden Akmerkez'de açıldı.

iyi haber: Madonna, kızı ile güzel bi projede yer alıcak.
kötü haber: macy's için çocuk koleksiyonu tasarlayacak.. sıkıcı!

iyi haber: mortakı'nın mayorka incisi ile ürettiği takılarına
bayıldım!
kötü haber: Hangisini seçeceğime karar veremiyorum!

iyi haber: Glamozon temalı SS 2010 koleksiyonundaki ürünleriyle Forever New göz kamaştırıyor.
kötü haber: Hangisini seçeceğime karar veremiyorum!

iyi haber: elele dergisi genel yayın yönetmenliği ile biz modaseverleri heyecanlandıran ve eminiz ki elele'ye başka bir renk katacak olan elif - nam-ı diğer zelfist - bryanboy ile online bir röportaj gerçekleştirdi.
kötü haber: Marc Jacobs ve Alber Albaz neden benim de en iyi arkadaşlarım değil?

iyi haber: amy winehouse rehabilite oluyor. aslında kendi aurasında gayet iyi o, ellemeyin!
saçma haber: kalkıp onca marka arasında ne alaka fred perry ile anlaşmış anlamadım!

iyi haber: sıla'm, güne çok güzel başlamama sebep oldu. onu çok çok çok seviyorum:)
gerçekten yaratıcı olduğundan bir kez daha emin olduğum bu tatlı insan, bana Forever21'dan yolladığı güzel paketin üerindeki fiyat kısmını karalamış, ve ''8 öpücük'' falan yazmış. bu kadar mı şirin olunur!
kötü haber: izmir-istanbul arası yollar, yollar!!

iyi haber: stilcatcher adlı blogundan ve yeni asır'daki moda yazılarından tanıyacağınız ıtır'la tanıştım! çok sevimli, çok dolu bakan, heyecanla ve çok güzel bir enerjiyle konuşan, kaynaşan ıtır'a da öpücük. çok sevdim! ilk birbirimizi görüşümüzde, merhaba nasılsın diye el sıkma-öpüşme değil, direk sarıldık!! ne kadar güzel bişi bu!
kötü haber: yaa, ıtır! o gün o dükkanda bulduğum küpelerde çook pis aklım kaldı:)

iyi haber: www.mavipeople.com 'a bak, iyi haber ol!

iyi haber: En iyi Kadın Yönetmen Oscar'ına kadın eli değdi.
kötü haber: pozitif ayrımcılık, eski eşten intikam, hak etti-etmedi söylentileri.

iyi haber: Alexander McQueen 2010 SS koleksiyonuyla Brit Insurance Design Award kazandı.
kötü haber: Alexander McQueen artık aramızda değil..

10 Mart 2010 Çarşamba

poly(gami)



tatlım natasha poly'cim, ne kadar hibrid bir tarzda.
gözlerimiz çok alıştı bu kombinlere, ama bir baksanıza!
son derece eklektik ve hatta enteresan aslında..

modasever olarak bizler için belki sıradan bile bulunabilecek bir kombinasyon;
ama arada sırada bazı şeylere uzaktan, dışardan bakmak lazım.
(sanırım şu an bunu yapıyorum)

saçlar örgünün masumiyetini ve sevimli havasını yansıtıyor.
çanta sokak modasının en tatlı öğelerinden, wang'i wang yapan spor - eforsuz - rahat tarz. siyah. deri. iki cepli. fermuarlı. akışkan, yumuşak bir deri.
sonra o da ne?
saçlarda bir de o tatlı örgülere eşlik eden özensiz duruşu farkediyoruz.

gerçekten özgürlük bir anlamda, hatta bir çok anlamda bu.

stockholmstreetstyle

6 Mart 2010 Cumartesi

soğuk du(ru)ş



Danimarka'lı tasarımcı camilla skovgaard bir çok ödül sahibi. Ve artık sadece bir tık ötede, Net-a-Porter'da. ben bunlara ba-yıl-dım!





2 Mart 2010 Salı

turuncu giyerken bile cool olabilmek marifettir.


altamira

seviyorum ben seni. vöyg editörüm benim:)

1 Mart 2010 Pazartesi

yaratıcı blogger ödül töreni



taa 23 Ocak tarihiydi, sevgili Daqueen beni yaratıcı blogger ödülü'ne layık gördüğünde:) Çok mutlu oldum! ama ancak mim'lere dönebildim.
beni yaratıcı bulduğu için kendisine çoookkk teşekkür ediyorum:=)

Bu ödülün bir takım kuralları var tabi:

Sizi ödüllendirene teşekkür edin.
Sizi ödüllendirenin blog linkini yayınlayın.
Ödülün logosunu yayınlayın.
7 yaratıcı blogger ödüllendirin.
7 blogun linkini yayınlayın.
Ödüllendirdiklerinizi haberdar edin.
Kendiniz hakkında 7 ilginç şey yazın.

kendim hakkındaki eğlenceli 7 madde için tıktık.

'yaratıcı'lığın esamesi okunur da
FashionbySiu'suz ve Stil Direktörü olmadan olur mu? sonra Nil Ertürk ve Fashistanbuller.
Tabi bir de DB Junk ve Moda Cadısı.
sonuncusu,
son günlerin en eğlenceli bloglarından çorapdelisi.

tüm bu isimler, gerek DIY ve tasarım, gerek kombinasyon ve stil konusunda korkunç yaratıcı isimler gerçekten de, severek okuyorum:)
hepsiyle fikir ve enerji alışverişinde bulunduğum için de çok mutluyum.

ayrıca hepsi desteklediğim ve beni destekleyen isimler.
yorum ve görüşlerimle, analizlerimle bu isimlere güzellik katabildiğim için, vizyonumu paylaşabildiğim ve aynı dili konuşabildiğim için oldukça şanslıyım. blog konuları olsun, bakış açıları olsun, son derece eğlenceli ve farklı. yaratıcılık budur!

EDIT: ödülü ilettiğim çorapdelisi'nden alan sevgili iconjane, modavesosyete'ye yollamış. modavesosyete de bana. çok tatlısın modavesosyete - pelin:))

muckito:)

saat-i istanbul!



İşte link vererek/tweet'leyerek değil, direk bu sayfada yer almayı hak eden harika bir haber daha!

Swatch, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’yla gerçekleştirdiği proje kapsamında İstanbul’a özel saat tasarladı.

Kuruluşundan bu yana Londra, New York, Zürih, Tokyo ve Madrid için özel saat tasarlayan, Swatch altıncı şehir olarak İstanbul’u seçti. 2010 yılının önemini ve bu yılın İstanbul’un yılı olacağını göz önünde bulundurarak bu özel saati tasarlayan marka, İstanbul’un Avrupa Kültür Başkentliğini kutlamak amacıyla tasarladığı saate ‘İstanbul34’ ismini verdi.



Saatte, Boğaz Köprüsü manzarası eşliğinde sıralanan Kız Kulesi, Ayasofya ve Sultanahmet Camii gibi, şehrin kültürel mirasını simgeleyen tarihi eserlerin silueti yer alıyor. Saatin tasarım aşamasında esinlenilen en önemli özelliği ise, ‘İstanbul’un dünyada iki kıtayı birleştiren tek şehir olması’ oluşturuyor.

Sol kayışın Avrupa kıtasını, sağ kayışın Asya kıtasını gösterdiği saatin kadranında da iki kıtayı birleştiren Boğaz Köprüsü yer alıyor.

‘İstanbul34’, mart ayından itibaren tüm Swatch mağazalarında, 99 TL’den satışa sunulacak.

bilgi için: pr@erenholding.com.tr

23 Şubat 2010 Salı

Voguette



Yılın en sansasyonel gelişmelerinden biri olan Vogue Türkiye'nin ilk sayısı, malumunuz Mart ayında görücüye çıkıyor. Dergi, farkını daha yayınlanmadan bile ortaya koymayı başardı.

Vogue Türkiye'nin ilk sayısından 1000 adet dergi, özel olarak numaralandırıldı. Numaralı baskılar, tüm dergiler bayilere ulaşmadan önce, sadece koleksiyonerler için, tek bir yerden satışa sunulacak.

24 Şubat Çarşamba 13:00 başlayacak olan ve Şubat ayı sonuna kadar devam edecek olan bu lansmandan Serap sayesinde haberdar oldum. Hatta, sevgili Serap benim için de bir adet numaralı sayı kapacak!



İstinye Park markalar caddesinde yer alan standtta, ayrıca VOGUE ekibi ve heyecanlı VOGUEette'ler yarın 13:00-15:00 arası biraraya geliyor.

Benden söylemesi:)

Kaynak: Vogue Basın Bülteni

18 Şubat 2010 Perşembe

mor bir hikaye

ne yalan söyleyeyim, ilk tanıdığımda o kadar ısınmadığım bir markaydı.
belki zirkona karşı görsel bir alerjim olması sebebiyle, biraz da subjektif yaklaşmış olabilirim:)

ama artık web sitesi ve ürün çeşitliliği ile, en çok da PR çalışmalarındaki hassasiyetleri ile Mor Takı'nın son derece profesyonel olduğunu görüyorum. basında, bloglarda adeta bir word of mouth (kulaktan kulağa reklam) örneği oluşturdular. ama benim asıl noktam şu: marka tanınırlıkları arttıkça şımarmadılar, aksine başarıyı resmen karşıladılar ellerini açıp! ilk günden beri artan bir ivme ile tasarımlarının kalitesinin, farkının farkedildiğini düşünüyorum.

bakar mısınız şu yüzüklerin güzelliğine?

işte mor takıların gizemli, hayalperest dünyasından oluşturduğum 'benim hikayem'















EDIT: kişiye özel koleksiyon tasarlama adımı atarak gönülleri bir kez daha fetheden Mortakı'nın son şahanesi:

12 Şubat 2010 Cuma

sence saat kaç?



Yunanca'da hem 'saat' hem de 'bak!' anlamına gelen ora, tasarımcı Alexandros Stasinopoulos'un yaratıcı ellerinde sıra dışı bir saat konseptine adını veriyor.

mekanik saatlerin, tasarım ve teknolojinin ulaşabileceği noktaları gözler önüne sermek için uygun birer araç olduğu düşüncesinden yola çıkan Stasinopoulos, klasik kadran düzenini yerle bir eden bir saat tasarladı. Ora, birbiri üzerine oturarak saati, dakikayı ve günü gösteren, mezuraya benzer 3 ayrı bantı, yıldız şeklinde bir çerçevenin içine yerleştirmiş. geçtiğimiz yıllarda, tasrımlarıyla Red Dot ve iF gibi prestijli tasarım ödüllerine layık görülen Stasinopoulos'un zamana yeni bir boyut kazandıran saati için tıktık.

andmag

4 Şubat 2010 Perşembe

İki Küçük Kol Düğmesi



zevkine, yaşam tarzına yönelik.
Kişiliğine, ruhuna hitap eden.
Ölçülerine ve kıvrımlarına uygun.
Sipariş üzerine.

Suaré
, kol düğmeleri ile başlayan maskülen çizgisini kadınsı taleplerle tamamlamış yerli bir marka. Tasarımları da yarı maskülen, yarı feminen.
Tek omzu erotizme vurgu yaparcasına çıplak bırakan, düğmeleri yanda iliklenen beyaz bir gömlek düşünün.
Ya da bir çift cam kol düğmesi; cam gibi, kadın gibi, berrak ve kırılgan.

Suaré - Gömlek ve Kol Düğmesi

Tasarımcı Tuğba Kuvvetli, bir gün beyaz renkle ilgili güçlü obsesyonunu artıya çevirdiğini fark ediyor ve o gün bu gündür beyaz üzerinde, adeta tuval gibi, her renge yer verme özgürlüğünü deneyimliyor. "Tüm tasarımlarımız, mağazanın tasarımı, konsept beyaz renge dayanıyor. Erkek, kadın gömleklerimizin dışında özenle seçtiğimiz kumaşlardan oluşturduğumuz plaj elbiseleri koleksiyonumuz bulunuyor'' diyen tasarımcının hayal dünyasına girmek için sipariş adresi:

Suaré Kol Düğmeleri
(0312) 491 02 16
(0533) 924 00 97
www.suaresuare.com
info@suare.com

Beni bu şık isimle tanıştıran Sıla'ma kocaman sevgiler!
buradan kendisinin Suaré yazısına ulaşabilirsiniz.

Not: Bu yazım 01.02.2010 tarihinde 'Bir Gömlek ve Kol Düğmeleri' başlığı ile mia-posta'da yayınlanmıştır.