28 Kasım 2010 Pazar

Artık Kısa Cümleler Kuruyoruz

Capacity Alışveriş Merkezi mağaza ve marka portföyü ile dikkat çektiği kadar, iki ayda bir yayınlanan dergisi ile de ziyaretçilerini mest ediyor. Öyle ki, bu dergiye özel olarak abonelik sistemi ile kavuşan, 'dedicated' üyeleri bile var!

Sevgili Özlem Apaydın, on parmağında on bin marifet insan bana bu dergi için konuk yazarlık teklifinde bulunduğunda çok sevinmem o yüzdendir:)
Özlem'i tanımak için yazıyor olduğu chics on speed, listografi ve müzik defteri sayfalarını çoktan incelediğinizi hatta üyesi olduğunuzu umuyorum!

Yazımda, 2010 güz sezonundan beri kafaları kurcalayan tek renk ve ton-sur-ton trendini kaleme aldım. Bu stilin neden'i ve nasıl'ı için buradan buyrun:

Bu sezon, sezonluk değil zamansız bir trend bizi karşılıyor. Yapmanız gereken tek şey, içinizdeki kadının rengini seçmek. Bir tuval gibi bu rengi gölgeleyin, tonlayın, yumuşatın ya da ortaya çıkarın. Çünkü tüm yaratıcılık detaylarda gizli.



Söz konusu moda ve tasarımsa, belli bir kurala veya otoriteye bağlı
kalmak pek tabi kocaman bir yanlış.
Stil danışmanları, o çok sevdiğimiz modaevleri, bizleri bir yandan
özgürleştirirken bir yandan da tutsak ediyorlar adeta.

Ama bazı kurallar var ki, başucu öğretisi olabilecek cinsten.

Diğer yandan global ekonomik kriz dolaplarımıza girdi gireli, moral
bulmak için renkler
le dolduk taştık adeta. Yetmedi insan vücudunun
boyutlarıyla, kıvrım ve sınırlarıyla oynadık
, drapelerde, karpuz
kollarda kendimizi bulduk. Savaşçı asker olduk, savaşma seviş diyen
çiçek çocuk olduk
, dantelli ekrulara, fırfırlı pudralara bandık
çıktık.

'Şimdi, sakinleşme zamanı' diye fısıldıyor moda dünyası.



Ton-sur-ton, sadece saçlardaki renk ve gölge geçişlerinden ve sade
makyajdan ibaret değil, başlı başına bir yaşam tarzı.
Özgür kalıpları tek renge sığdırmayı başaran Donna Karan, grilerin en
havalısı Calvin Klein ve minimalizmin yaratıcısı dediğimiz Jil Sander,
bu tek renk giyim ve ton-sur-ton trendine şüphesiz dünden razı.
Peki ya Milano'nun renkli Prada'sına, kaleidoskopik Emilio Pucci'ye,
ihtişam kraliçesi Chanel'e neler oluyor?


Evet, her yerde bir düzlük, pürüzsüzlük hakim.
Artık kısa cümleler kurma vakti.

İşte bu işin neden'i ve nasıl'ı:

Vücut tipinize, iş ve yaşam koşullarınıza uygun, kendinizi içinde
rahat hissettiğiniz kalıpları deneyin.



Kolay kırışmayan dokuda bir ürün bulduysanız, birkaç renginden edinin.


Ton-sur-ton giydiğinizde, topuklu ayakkabı giymeseniz bile daha uzun,
daha fit ve daha ince görüneceksiniz. Çünkü bedeniniz ve ölçüleriniz
bölünmemiş şekilde, bir bütün olarak duracaktır. Korselerle,
topuklularla işkenceye son!

Ton-sur-ton, sadelik, temizlik ve göz yormayan bir şıklık vaat eder.
Gün boyu ihtiyacınız olan da bu değil mi? Kısacası, günün her saatinde
ve her ortama uyum sağlarsınız.

Önce ofis, sonra açılış, sonra da iş yemeği ve sinema mı? Yanınıza
aldığınız kırmızı bir rujla veya leoparlı bir çift eldivenle, tek renk
kostümünüzü gün içinde güncelleyip kolayca renklendirebilirsiniz. Tek
renk giyinmediğinizde bu rötuşlar bu kadar kolay olmayacaktır.

Tek renk mi? İşte size bu senenin bir başka trendine uymak için harika
bir bahane. Gidin ve karamel rengi veya devetüyü tonlarında bir palto
alın. Siyah ve tramlarını giydiğinizde, beyaz ve ekru ile yaptığınız
kombinlerde veya karamel-taba geçişlerde harika bir tamamlayıcı.

Tek renk giyindiğinizde, baskı ve dokularla oynamanız daha keyifli olacaktır.
Kobalt mavisi renkte süet bir motorcu ceketi ile koyu mavi bir deri
pantolon. Veya kırmızı, kaşmir bir midi etekle bordo renkte kadife bir
blazer. Deneyin.



Moda ve tasarıma dair katı kuralların yıkıldığı bir dönemdeyiz.
Siyah ve lacivertin birarada giyilmeyeceği kuralı yıkıldı. Tıpkı
kırmızı ve fuşya gibi.
Tek renk veya ton-sur-ton giyinmek için daha iyi bir dönem olamaz.

Birbirine yakın renk veya tek ton giyinmek; makyajınızda, ojenizde,
saç renginizde, takılarınızda sizi fazlasıyla özgür ve deneysel kılar.
Simsiyah bir kombin, gelişigüzel topuz yapılmış saçlar ve haki
tonlarında bir far içinizdeki cool, sportif ve maskülen kadının altını
çizecektir. Simsiyah bir kombini Fransız manikürlü eller, bordo bir
ruj ve fönlü saçlarla buluşturduğunuzda ise siyahı yumuşatmış,
içinizdeki feminen tarafı ortaya çıkarmış olursunuz.



Ton-sur-ton veya tek renk giyindiğinizde, kıyafetiniz değil, siz konuşursunuz.
Tüm bu sadelik içinde dikkat çeken vücut hatlarınıza, kıvrımlarınıza,
duruşunuza, yürüyüşünüze, hatta parfümünüze bile daha çok yer açtınız.
Kıyafetinizin sizden rol çalmasını önlemek işte bu kadar basit.

Kışın puslu, gri havasına değilse de gizemli yanına uyum sağlayın.
Bırakın, satır aralarını başkaları doldursun.

NOT: Yazıyı hatta derginin 2010 Kasım Aralık sayısını PDF formatında buradan görüntüleyebilirsiniz.

25 Kasım 2010 Perşembe

yüzüklerin hanımefendisi



daha önce MiaPosta'da da bahsettiğim ve büyük ilgi gören butik The Sky, muhteşem ürünlerle 2011 kış sezonuna girdi.

Sen de yana yakıla şu 'two finger ring' denen ikili yüzüklerden arayan iflah olmaz bir aksesuar-seversen, istihkamet The Sky, yani Nişantaşı'ndaki meşhur Akkavak Sokak!

22 Kasım 2010 Pazartesi

the outnet'te alexander wang'ten fazlası var



mr. porter ha açıldı ha açılacak derken, net-a-porter'ın kız kardeşi outnet'te neler var bakalım.
marka portföyüne alexander wang'i de ekleyen the outnet, favori alışveriş sitelerimden biri olmaya devam ediyor.

sitenin son numarası, ta taa!
işte karşınızda bir 'sosyal medyanın gücünü keşfeden online alışveriş sitesi'
ve 'online alışverişin gücünü keşfeden sosyal medya işbirliği'
daha!

sevdiğin tasarımcıların elinden çıkmış arzu nesnelerini seç,
listele,
kombinler yap,
ve arkadaşlarınla paylaş!

so what? değil mi? artık hiç bir şeyi karşılıksız yapmıyoruz.

burada da tek eğlencen stilini paylaşmak değil, 1 ay sonraki çekilişte £3,000 tutarındaki ödül de senin olabilir!

13 Kasım 2010 Cumartesi

dereyi görüp, paça boyunu ona göre ayarlamak için!



Trend kahini ünlü ajans Nelly Rodi, 25 Kasım'da İTKİB'te!

2012 İlkbahar / Yaz Moda Trendlerinin işleneceği etkinlik için son başvuru tarihi 23 Kasım.

Ben İzmir'de olacağımdan dolayı katılamayacağım ama fazlasıyla gözüm kaldı:) Katılmak isteyenler elini çabuk tutmalı bence!
Şayet, konular oldukça ilgi çekici:

Genel Moda Eğilimleri
Renkler
Kumaş Trendleri
Renk Kombinasyonları
Motifler ve Baskılar
Siluetler ve Biçimleri
Aksesuarlar

seminer programı ve başvuru için burayı inceleyebilirsiniz.

9 Kasım 2010 Salı

duygusal zeka



Stresliyken kırmızı,
Sakinken yeşil.

Philips tarafından tasarlanan bu elbise, ürün ve sahibi arasındaki interaktif ilişkiye dikkat çekiyor. eşyaların bile enerjisi olduğunu düşünürsek, çok şaşırılacak bir durum değil aslında.

sevdim.

kaynak

5 Kasım 2010 Cuma

ye, dua et, seviş.



Ye, Dua Et, Sev hala vizyonda,
İtalya'daki makarnalı-şaraplı, hedonist sahnelerin tadı hala damaklardayken.

dantel ve çikolata.

alt metne gerek var mı?
buram buram seks kokan iki fikir, bir arada.
geç bile kalınmış belki de..

bayıldığımız iki Türk,
Biri Yiğit Turhan,
Biri Cenk Sönmezsoy.

Dolce & Gabbana, online dergisi Swide için dünyanın en iyi yemek blogger'larından biri olan Cenk'e, nam-ı diğer Cafe Fernando'ya teklif götürdü.

Aldığı prestijli ödüllerle, basında hakkında övgülerle yer alması,
ve en son da iPhone uygulaması ile bizleri sadece iştahlandırmakla kalmayan, aynı zamanda da gururlandıran Cenk'in muhteşem Brownie'sinin tarifi için buraya buyrun.

başka söze gerek var mı?
ye, dua et, seviş.

1 Kasım 2010 Pazartesi

at sepete



kayınvalidemin 70'li yıllardan kalma Louis Vuitton Bucket çantasına yan gözle bakma vakti geldi. tam sevmelik zaten, sapları da koyulaşmış. ah canım benim..