30 Mart 2010 Salı

dikiş tutturan arkadaşlık:)



birbirini hiç görmeden bu kadar seven iki kız; seda ve sıla.

bu iki küçük kız, sabahları güne birlikte başlar, akşam 'iyi geceler, tatlı rüyalar' demeden uykuya dalmaz.
birbirini tanımadan daha, dost olacağını hisseden ve bunu korkusuzca, hesapsızca yazabilen 'biz'i çok seviyorum!

biz kelimelerin, harflerin gücünü bir kere daha kanıtladık, gözden ırak - gönülden ırak tezlerini çürüttük!

sıla'ma da -umarım- bu güzellikleri hissettirmeyi başarıyorumdur.
zaten bana öyle güzel bir jest yaptı ki..

sayesinde güzel, sırlarla, muzur-komik esprilerle dolu mektubu ile güne başladım geçen gün. sıla bana kelimelerini ödünç verdi, sevgisini ise temelli:) çok çok mutluyum ki sürpriz ne demekmiş, değer vermek-değer görmek ne demekmiş sıla sayesinde hatırladım. iki tane naif ruhlu insan, birbirinden çekinmeden ve kırılmaktan korkmadan kalbini açabiliyormuş demek.

sevgi emektir. mektubu ve bilhassa özel olsun diye buraya koymadığım sevimli hediyeleri çok sevdim. çok çok!
ama en çok da bu güzel aksesuarlar, gözlerimin dolmasına yetti. benim için birinin vakit ayırıp bişiler yapması, bu birinin de sıla olması çok güzel!

elleriyle kumaşını dikip, püsküllerini teker teker sabitleyen arkadaşım!
'sevginin iğnesiyle dikilen dikiş, kıyamete kadar sökülmezmiş' derler. daha iyi bir örnek olamaz bunun için!



hem sade ve renkli, hepimizin ilgiyle takip ettiği o şirin tarzıyla sıla'nın kendisini ifade eden, hem de beni ifade eden bir tasarım olduğunu söylememe gerek var mı? çok ama çok teşekkür ederim!

seni çoookkk seviyorum:)