31 Mart 2009 Salı

izmiriz azcık da deliyiz:)


önce gazetelerde, sonra da gittigidiyor'da karşıma çıktı bu esprili izmir ürünleri.

http://www.izmiriz.com/ adresinde aldım soluğu,

e her yerde istanbul istanbul desek de serde izmirlilik var:)

''İzmir sizin de yeriniz, o zaman hepimiz İzmir'de 'tasarım'la 'souvenir' konseptini birleştiriyoruz, İzmir hak ettiği hediyelik tasarım ürünlerine kavuşuyor.'' cümleleriyle kendini ifade eden grup, en çok tasarladıkları kartpostallarla ve CD şeklindeki bardak altlıklarıyla ilgimi çekti.

web sitesinden havale ile alışveriş yapabileceğiniz gibi, gittigidiyor'dan da ürünlerini temin edebiliyorsunuz.

üstelik markanın web sitesinde 1 Nisan için harika bir sürpriz var, tüm ürünlerde havale ile yapılacak alımlarda %50 indirim! 1 Nisan şakası gibi:)


edit: izmiriz ekibiyle daha önceki iletişimimde bardacık-incir ikilemi hakkında duyarlı cevaplarından ötürü sempatim oluşmuştu.

bir de dün demezler mi bana, blogunuzda bize yer vermişsiniz, bu nazik jestinizden dolayı biz de izniniz olursa yazınızı web sitemizdeki "basında izmiriz" bölümümüze eklemek isteriz..

canım istediğiniz izin olsun:)

ben de kendilerine bu nazik jestlerinden dolayı büyüüük bir teşekkürü borç bilir, izmirli dayanışması işte budur demek isterim!!

3 yorum:

Deli Aşına Kendi Gönenirmiş dedi ki...

izmiriz ekibiyle daha önceki iletişimimde bardacık-incir ikilemi hakkında duyarlı cevaplarından ötürü sempatim oluşmuştu.

bir de dün demezler mi bana, blogunuzda bize yer vermişsiniz, bu nazik jestinizden dolayı biz de izniniz olursa yazınızı web sitemizdeki "basında izmiriz" bölümümüze eklemek isteriz..

canım istediğiniz izin olsun:)

ben de kendilerine bu nazik jestlerinden dolayı büyüüük bir teşekkürü borç bilir, izmirli dayanışması işte budur demek isterim!!

Stilcatcher dedi ki...

Yilmaz Ozdilin bir Izmir yazisi var okudun mu bilmiyorum ama tavsiye ederim:)

Deli Aşına Kendi Gönenirmiş dedi ki...

"İZMİR"

Türkiye’den sıkıldığım zaman İzmir’e giderim ben.

Simite gevrek

deriz biz...

Çekirdeğe çiğdem.

Kordon elektrik

aleti değildir.

Kumru da kuş değildir

bizim için...

Yengen’i yeriz.

Sen sigorta dersin...

Biz asfalya deriz.

Uzatmayız...

Gidiyom geliyom deriz.

Domates dediğin, domat işte.

Evimiz isterse 800 metrekare olsun, balkonda otururuz. Hıdrellez filan gibi mazeretler uydurur, sabaha kadar sokaklarda içeriz. Bi oturuşta 60’ar 80’er midye yeriz, istifno severiz, cibez’e bayılırız; gece 3-4 gibi boyoz’a dalmazsak, kan şekerimiz düşer! Boş lafa karnımız toktur bu arada, tırışkadan teyyare gibi atasözlerimiz vardır...

*

Paraşüt kulesinden atlamayana kız vermezler; kızlarımızı da tavlayamazsın ha... Canı çekerse, o seni tavlar! Liseye giden kızının erkek arkadaşının olması kasmaz babaları; kendilerinin de kız arkadaşı vardı lisede... Bak iddia ediyorum, okey şampiyonası düzenlense, İzmirli kadınlar alır kupayı... Erkekleriyle kahveye giderler çünkü... Şaşırdın di mi? Al buna da şaşır, nargile içerler... Askılı giyerler, şortla gezerler, öküz gibi bakarsan, bi çakar, bi de duvardan yersin... Gönül Yazar’ız, Sezen Aksu’yuz; bir gül takıp da saçlarına, çıktı mı deprem sanırdın kantosuna, Karantinalı Despina’yız... Sensin Varoş! Biz tenekeli mahallede bile el ele gezeriz.

*

Erkeklerimiz de fena değildir hani... Detaya girmeyeyim, Ayhan Işık, Metin Oktay, Mustafa Denizli mesela, bi fikir verir sana... Ertuğrul Özkök’ün kırdığı cevizleri okuyoruz; eşi kafasına ütü atmış... Ayıptır söylemesi, Mahsun Kırmızıgül’le Alişan’ı ayırt edemeyiz biz.

*

Gülümseriz.

*

Enginarın başkentidir; İzmirlidir incir. Kazandibi hemşeri... 78 çeşit köftemiz olduğu için, McDonald’s’ın bunalıma girdiği tek şehirdir... Zeytinyağı severiz, dünyanın en boktan durumuna bile düşsek, zeytinyağı gibi üste çıkmayı daha çok severiz... Sana ne birader, keyfimizin káhyasıyız, yazlıklara gitmek için 8 şeritli otoyol yaptık; Güzelbahçe, Seferihisar, Urla, Karaburun, Çeşme, öbür tarafta Dikili, Foça, çipurayız... Pak Bahadur’u özleriz... Durup dururken faytona bineriz, bi yere gitmeyiz aslında, öööle turlarız... Hava güzel, daralırız, okulu ekeriz. Mezun olduktan sonra öğretmeniyle kadeh tokuşturmayan öğrenciyi zor bulursun İzmir’de.

*

Siz sembol diyorsunuz ama, saat kaç diye Saat Kulesi’ne bakanı bulamazsın, altında buluşanlar bile zahmet edip kafasını kaldırmaz, birbirine sorar saati! Rahatızdır... Çocukları Kemeraltı’da kaybederiz, alışverişe devam ederiz, esnaftan biri bulup getirir, çıkışta Kemeraltı Karakolu’ndan alırız... Ağlayıp zırlamak bi yana, çoğu dondurmayı bitirmediği için ayrılmak istemez karakoldan, iyi mi... Aceleye gelemeyiz! Bir sene önceden duyurmaya başla, de ki, 22 Ağustos saat 20’de tiyatro başlıyor... 20.30’da geliriz... Sanatçılar da İzmirliyse, tiyatro zaten 21’de filan başlar... Uçak 6 saat rötar yapsın, istifimizi bozmayız, bizim için ekstra bira içme vesilesidir bu... Kuyruk olmaz, çünkü kuyruk varsa, İzmirli sıkılır, gider. Pratiktir... 201 sokağı bulduysan, yanındaki 202’dir. Tek tek isim vermeye üşeniriz.

*

35’imiz var.

35 buçuğumuz da var.

34 plaka gördük mü, kapışırız... Arkadan sirenleriyle isterse Cumhurbaşkanı gelsin, bana mı sordu, tarladan gitsin, makam arabasına yol vermeyiz.

*

Özetle, arızayız!

*

Erkek çocuklarına en çok "Efe" adı konulan şehirdir orası... Zeybek duyduğumuzda, içimiz cız eder, kalkar oynarız. Hasan Tahsin orada, Kubilay orada, Latife Hanım orada, Zübeyde Hanım bize emanet, bize... Mustafa Kemal de, ağlar kadınlarımız... Sokak sokak, bulvar bulvar, Milli Mücadele Müzesi’dir... İstanbul’daki gibi Birinci Ahmet Çeşmesi falan yoktur orada... Ankara’daki gibi Cinnah Caddesi, Arjantin Caddesi de bulamazsın pek... Recep Tayyip Erdoğan Kavşağı’nı teklif etmez hiç kimse.

*

Bakın, Tayyip Erdoğan dedim, aklıma geldi... Bugün İzmir’de miting yapacakmış Başbakan.

*

Kendisine ev sahibi olarak, Ayla Dikmen’in Kordon’da üstü açık otomobille gezerken söylediği ve Türkiye’nin anca yıllar sonra keşfettiği parçasını armağan ediyorum: "Ben söylerken gülmedin mi? Falımızda ayrılık var demedim mi? Anlamazdın, anlamazdın..."


hurriyet.com.tr

ıtır, hem güldüm hem ağladım harika bir yazı!!!