13. Cuma'lar için söylenenlere inanmayın!:)
13 Kasım Cuma günü, Türk moda sektörünün öncü markası Vakko'nun kuruluşu olan W Collection'ın hazırladığı "Şıklığın İpuçları" seminerinde katılımcıydım.
W Collection Genel Müdürü Gökay Erol'un konuşmasıyla başlayan organizasyon Özlem Çakır'ın sunumuyla devam etti. Seminerde erkek giyimindeki püf noktalarına değinildi, kurumsal giyim ve 'smart casual' dediğimiz giyim kuralları anlatıldı. Bunlar ten - renk uyumu, kıyafetin imaj üzerideki önemi, doğru kombinler ve doğru aksesuar kullanımı konuları ile desteklendi.
Özlem Çakır, üniversite yıllarımdan beri çok beğendiğim ve ilgiyle izlediğim bir İmaj ve İletişim Danışmanı. Ayrıca o da benim gibi Amerikan Lisesi mezunu bir İzmir'li!
Bilmeyenlerimiz için, İmaj Danışmanlığı eğitimini New York Fashion Institude of Tecnology ve Atlanta’da London Image Institude’da tamamlamış.
Çakır kendi adını taşıyan şirketinde; kurumlara yönelik kişisel imaj, iletişim becerileri, sunum becerileri, medya iletişimi, serbest giyim, uluslararasi iş etiketi konularinda eğitim veriyor. Aynı zamanda, üst düzey yöneticilere ve politikacılara kişisel imaj danışmanlığı yapıyor.
Ve işin hihglight kısmı geliyor: Merkezi Washington’da olan Uluslararasi Imaj Danismanlari Dernegi’nin (A.I.C.I) Türkiye’den tek profesyonel üyesi.
Bitmedi, Mayis 2005’te P&G Beauty Ödül Töreni'nde 'Yılın En Başarılı Kişisel İmaj Danışmanı' ödülüne sektörün basın mensupları tarafından layık görüldü ve ödüllendirildi.
Haliyle, seminer ilgiyle izlendi, seminer öncesi kendisiyle tanışılıp kaynaşılarak blog adresimi de içeren kartvizit iletildi:) Özlem Hanım -şaşırmamak gerek ki- iletişimini ve imajını çok iyi yöneten biri olduğu kadar, çok da tatlı biri! Hatta yanına gidip hemen lafa girebildiğim için 2-3 cümlemden sonra 'Sen de mi Amerikan'lısın' dedi! Bu hem (s)empatik bir yaklaşım ve sıcak bir detay, hem de ne kadar iyi bir gözlemci olduğuna dakika bir gol bir kanıt! Kendisini sosyolog, kaliteli yaşam tarzı danışmanlığı deneyimim ve blogger kimliğimle dinlediğim kadar, İnsan Kaynakları ve İdari Kadro gözüyle de dinlediğimi iletince bana hemen okumam için kitap önerisinde bulunması sanırım günün en güzel olayıydı!:)
Bildiğiniz gibi, 2006’nın kasım ayından bu yana Dünya Grubu bünyesinde yayınlanan erkek lüks yaşam dergisi Gentleman, üçüncü yaşını kutladı. Gecede, Gentleman Dergisi ödülleri de sahiplerini buldu. Özlem hanım, katılmış olduğu bu geceye dair kritikleri ile söze başlayıp, centilmenliğin bir bütün olduğunun vurgusunu yaptı. Can Dündar'ın 'Giyim ya hakimiyet ya da teslimiyettir' cümlesiyle de bunu özetledi.
Yerine, zamanına, ortamına, okazyona, sosyal statüye, günün hangi saati olduğuna, giyilen kumaşın bile bir anlamı olduğuna; ayrıca cilt tonlaması, vücut orantısı, yaş, boy, kilo, yüz şekli gibi kilit noktalara tanım ve örneklendirmelerde bulundu.
İş yaşamında daha etkin, daha dinç ve dinamik, daha güçlü olmak adına çok önemli bir şeyin de giyim, beden dili ve genel imajımız olduğunu hatırlattı.
Bazı indirimlere veya modalara kapılma hatalarını artık erkeklerin de zaman zaman düştüğü malum. Olay sadece kilolu veya ince görünmekte değil..
Yanlış giyim, kişiyi hantal, bezgin, silik - fazla agresif, fazla soğuk - fazla sıcak, lüks düşkünü, özensiz, fazla ciddi - ciddiyetsiz gösterebiliyor. Bu noktada devreye girdiğini söyleyen uzman Özlem Hanım, her şeyden önce 'business' ve 'smart casual' ayrımının netleştirilmesini tavsiye ediyor.
Özlem Hanım, görsel örneklerle desteklediği konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk'ün ne kadar iyi giyinen bir erkek olduğuna, gerçek bir centilmen olduğuna dikkat çekti.
(merhum) Ercan Arıklı ve Faruk Süren de her daim şık bulduğu diğer iki isim.
Mini defile ile hem W Collection ürünlerini daha yakından tanıma, hem de şıklığın ipuçlarını birebir kıyaslama şansımız oldu.
P.S: Aşkım, iyi ki yanımdaydın, seni seviyorum eşim.
görseller:egiad.org ve ozlemcakir.com
17 yorum:
Canım çok güzel ve faydalı bir post olmuş seminere katılmış kadar olduk sayende :)
Özür dilerim ama fotoğraflarda, seminerde kürsü ve sahnede yer alan iki erkek görünüyor, birincisi Gökay Erol, ikincisi ise sanırım tam da bir "konu mankeni" ama ikisinde de öyle ben olağanüstü bir şıklık göremedim. Takım elbisede şıklık deyince benim aklıma İngiliz (Savile Row) ve İtalyan (mesela Zegna) terziliği, en kaliteli kumaşlar, ve örnek isim olarak da Michael Caine, Sean Connery, tüm James Bondlar vs geliyor.
Formel erkek giyiminde (şıklık demeyelim de) tarz konusunda rastladığım en iyi blog The Permanent Style:
http://permanentstyle.blogspot.com
Vakko marka duruşu olarak en takdir ettiğim Türk markası... Çok güzel bir gün olmuş cnm senin için
aphraell, her şeyi bilhassa yazadım, hem fazla uzun hem de fazla detaycı olacaktı. bir de, reklamcı veya PRcısı değilim Özlem Hanım'ın ama, ipuçları biraz gizli kalsın istedim:)
coşkun, dediğin siteyi çok beğendim. eşim de beğenicektir eminim. teşekkürler:)
james bond şıklığı ve zegna terziliği şüphe götürmez, ve benim de çok beğendiğim iki isim. ama bu, iş yaşantısında şıklık ve imaj konusunu destekleyen bir sunumdu. bu nedenle mankenler dehşet göz alıcı şekilde giydirilmedi. biliyorsun genelde maksat, modelin değil kıyafetin öne çıkmasıdır. ama burada w collection ve özlem çakır bilhassa bunun zıttı bir sunum yaptı. çünkü imaj yönetimi kişinin tipi, yüz ifadesi, cilt tonlaması, vücut orantısı, yaş, boy, kilo, yüz şekli gibi kilit noktaları dikkate alır.
ama gökay erol konusunda haklı olduğunu düşünüyorum, konuşmacı ellerini arkada birleştirmiş şekilde konuşmamalı bir kere! bir de giydiklerini taşıma konusunda fiziki yapısından sanıyorum, çok başarılı değil. ki, gökay bey de en az konu mankenleri ve özlem hanım kadar dikkatli ve özenli olmalı, bir markayı temsil ettiği için..
simla, vakko gerçekten de türk tekstil sektöründe çok önemli bir noktada.
bazen moda yaşantımıza ayak uyduruyor, bazen de yaşantımız moda ile değişiyor. vakko da bu konuda annelerimizi, anneannelerimizi şıklaştırarak bir anlamda güzel bir değişimin de parçası oldu bence.
ve evet, çok güzel bir gündü!
İsim olarak biliyordum ama güzelce de izah etmişsin canım, kitap önerisi de cidden hoş bir nezaket canım. Aşkını sev ama, beni de sev, Siuyu da sev mucx :)
evet okumam için kitap önerisinde bulundu, hemen benim dünyama ve söylediklerime, ilgi alanlarıma girebilmesi ve bana faydalı bir ilgi vermesi çok güzel. 'bir tek ben bu işi biliyorum' gibi bir havada değildi; aksine işbirliği ve sinerjiye açık oluşu beni çok etkiledi.
beğenmene sevindim!
aşkımı çooooookkkk seviyorum ama sizi de çok seviyorum şekerler:)
Kandırıkçı seni :) Bende seni canım, bu arada o neyse bize de öner mailden falan.
"Bir tek ben bu işi biliyorum" gibi bir havada değildi; aksine işbirliği ve sinerjiye açık oluşu beni çok etkiledi demişsin ya şimdi saygım daha da arttı, çünkü tevazu herşeydir değil mi güzelim.
aşkol ne kandırığı:))
yazdım e-postalarına bak
evet, tevazu ve enerji önemli cidden. özellikle de iletişim bazlı sektörlerde.
saygım daha da arttı diyen senin gibi herkese hatırlatma: 'ben ne giydiğimi biliyor muyum?' kitabını okuyun özlem çakır'ın. sevgiler:)
Türkiye'de böyle işlerle ilgilenen biri olduğunu bile bilmiyordum. Çok şaşırdım, okuduğuma da sevindim. Bir de lame duracak belki ama, Trinny ve Susannah sevenlerdenim.
making over america.. arada izlemek lazım:)
ben de geçtiğimiz sene ki ik zirvesinde bir sunumunu izlemiştim bir de kitabını hediye etmişti keyifli ve faydalı bir sunumdu...
şık ve güzel bir insan, değil mi:)
sevgiler, nickine bayıldım!
Özlem Çakır'ın eğitimine katılma şansım olmuştu. Hoş detaylar anlatmıştı.
evet, bilirkişi direk:) bizler de fena sayılmayız tamam da, o hiç akla gelmeyen şeyleri bulup güzelleştirebiliyor!
Özlem Çakır'ın kurumumuza özel bir seminerine katılma şansım olmuştu, gerçekten superdi. İnsanın dinleyesi geliyor resmen ve verdiği bilgiler kesinlikle çok faydalı, hele ki örneklerle destekliyor olması çok hoşuma gitti.
Trends by Sevi, Özlem Çakır bu işi Türkiye gibi bir yerde distur edinmeyi başarmış ilk isim. insanlara ezber bozduran ilk isim. cidden takdire şayan!:)) dediğin gibi insanın dinleyesi geliyor, kendi imajını ve sunumunu da çok şık bir şekilde yönetiyor!
Yorum Gönder